Babailik Nedir?

Babailik, 13. asırda, Anadolu Selçuklu Sultanı İkinci Gıyaseddin Keyhüsrev’e karşı ayaklanan, Horasanlı Baba Resul ve onun adamlarından olan Baba İshak taraftarlarına verilen isimdir.

1237’de ölüm eden Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad’ın yerine İkinci Gıyaseddin Keyhüsrev geçer. Bu yarıyılda Moğol istilasından kaçarak Anadolu’ya gelen çok rakamda Türkmen vardır. Rakamları giderek artan Türkmenler bölgede büyük bir karmaşıklığın çıkmasına neden olurlar. Sultanın dirayetsizliğinden ve etrafın karmaşıklığından yararlanmak isteyen Baba Resul, Sultan’ın zalim bir insan olduğunu ve Allah’ın yolundan dağıldığını iddia eder. Epilepsiye yolladığı müridi Sadeddin Köpek’in de veziri azamlığa getirilmesinden efor bulan Baba Resul, kendisinin Sultan’ın bu zalimliklerine son vermek için atama edilmiş bir peygamber olduğunu söyleyerek ulusu başkaldırıya teşvik eder. Müritlerinden biri Kefersutlu Baba İshak’ı Türkmenleri kışkırtması ve başkaldırı etmelerini sağlaması emeliyle Güneydoğu Anadolu’ya yollar. Baba Resul, kendini yüce bir Müslüman ve zahid olarak göstermesinin de tesiriyle ulusu tesirler ve Amasya dolaylarından çıkması beklenen peygamberin kendisi olduğunu öne sürer. Amasya’ya doğru yönelen tarikatı, yolda büyük yağmalar yapar ve her yeri talan eder.

Amasya’da bulunan Baba Resul’un kendisine karşı yaptığı yargılamalar ve peygamberlik iddiaları neticesinde Gıyaseddin Keyhüsrev Amasya’ya bir ordu yollar. Ordu şehre kısa zamanda hâkim olur fakat zafer tutamayacağını kavrayan Baba Resul ve adamları Amasya kalesine sığınır. Şeyhinin güç vaziyette olduğunu haber alan Baba İshak, Sultan’a karşı cinsli kötülelerle zati Selçuklular ile makûs ilişkileri olan Harezmlileri toplayarak Amasya’ya hareket eder. Gayri Müslimlerin ve Sultan’a karşı olanların da katılmasıyla başkaldırı iyice gelişir.

Riskin kendilerine yanaştığını gören ve kahramanlıklarıyla meşhur olan Malatya Valisi Muzafferüddin Ali Şir büyük bir ordu toplayarak başkaldırıyı bastırmaya girişir. Malatya yakınlarından reelleşen büyük bir savaşın neticesinde Ali Şir’in güçleri hezimete uğrar. Malatya’ya dönerek yeni birlikler toparlar. Bu birlikler de galibiyetli olamaz ve iyice gelişen başkaldırı Sivas’a kadar atlar. Sivas’taki Selçuklu askerleri de Babailer karşısında bir zafer alamaz. Amasya’ya şeyhlerini almaya gelen taraftarlar, Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından Amasya Valisi olarak soyulan Mübarizüddin Armağan Şah tarafından hezimete uğratılır.

Adamlarını, zafer bahtında kimsenin can vermeyeceğine inandıran Baba Resul, palavralarının ortaya çıkmasından sonra eforunu yitirir. Son hamleyi sırasında kürek kemiklerinden yaralanır ve vefatı farkedilmesin diye saklanmaya çalışır. Ama Armağan Şah tarafından tutularak Amasya Kalesi’nin burçlarına asılır. Ama müritleri tarafından cesedenin ortadan kaldırılmasından sonra, Babailik taraftarları onun can vermediğine ve göklerden meleklerin desteğini almaya gittiğine inanırlar. Bu inançla Baba İshak’ın adamları Konya’ya kadar ilerler. Taraftarlar, Keyhüsrev’in Kırşehir yakınlarındaki Malya Ovası’na yolladığı altmış bin şahsiyet ordu karşısında hezimete uğrarlar.

Babai Başkaldırıyı, Selçuklu Devleti’nin tarihinde büyük bir yer oynar. Bu hadiseyle beraber devletin politik, iktisadi, içtimai kumpası tamamen sarsılır. Bu cılız yarıyıldan yararlanarak Anadolu’ya saldıran Moğollar da bir çok yeri yağma ve talan ederek ilerleme fırsatı yakalar.

Yorum yapın