Uzaktan Eğitim

Başka çalışmalara katkı sağlaması emeliyle uzaktan eğitimin, sosyolojik perspektiflerle ve kavramlarla ele alınarak bir tartışması yapılacaktır. Uzaktan eğitim, teknolojiye dayalı bir model olduğundan incelenmesi gereken iki temel konsept eğitim ve teknolojidir. Bu çerçevede yeni problemler ortaya çıkmaktadır. Uygulamaya paralel olarak bunların da değerlendirilmesi ve incelemenin tenkidi olması gerekmektedir.

Alttaki ikinci kısımda, çalışmada kullanılan varsayımlar ortaya konularak sosyolojik perspektif tartışılmaktadır. Üçüncü kısımda, bu mevzulardaki incelemeler daha da geliştirilerek birer problem olarak ele alınmaktadır. Dördüncü kısımda ise uzaktan eğitimin sosyal yapıyı belirlemesi araştırılmaktadır. Tüm bu incelemeler ışığında varılabilecek sonuç, büyüyen teknolojiye dayalı olarak uzaktan eğitimin sosyal realiteyi giderek artan bir süratle değiştirmesidir. Böylece sosyal yapıdaki dengeler bozulmakta ve sosyal problemler ortaya çıkmaktadır. Ancak uzaktan eğitimdeki büyümeler, problemlerin çözümünü de birliktesi getirecektir. Uzaktan eğitimin söz mevzusu olduğu alanlarda yapılacak sosyolojik araştırmalar, sosyal balansların tekerrür kurulması için ışık tutacaktır.

II. 

Bu çalışmada bazı kabuller esas alınmıştır. İncelememizde uzaktan eğitim, açıklayıcı değişken bağımsız değişken olarak ele alınarak, eğitime ve dolayısıyla da sosyal yapıya tesirleri, kuşkucu ve negativistik bir düşünce üslubuyla değerlendirilmektedir. Bu çerçevede ilk kabulümüz, teknoloji ile uzaktan eğitim arasında doğrudan bir ilişkinin kurulmasıdır. Sürekli büyümekte olan uzaktan eğitim teknolojileri sebebiyle, sosyal realite de giderek artan bir süratte değişmektedir. Bu sebeple sosyolojik bir incelemenin, uzaktan eğitimin mevcut teknolojik çerçevesiyle sınırlı tutulması doğru olmayacaktır. Teknoloji büyüdükçe, uzaktan eğitim kavramının sosyolojik anlamı da değişecektir.

Bir öbür kabulümüz ise, uzaktan eğitimin teknoloji vasıtasıyla değişik mekanlarda asıllaştırılan bir eğitim olmasıdır. Ayrıca, mekan itibariyle uzaklık gidişatının ortadan kalmasıyla değişen sosyal yapıda, aynı teknolojik taşıtlar kullanılarak bilginin yayılması da hakimiyet altına alınmaktadır. Teknoloji, genel olarak bilgiye erişmeyi kolaylaştırmasına karşın, aynı oranda bilginin kontrolünü da sağlamaktadır.

Son olarak birey ve cemiyet arasındaki etkileşimin vurgulandığı bir perspektif esas alınacaktır. Uzaktan eğitim tahlil edilirken birey ve cemiyet açısından ayrı değerlendirmeler yapılmalıdır. Uzaktan eğitimin bu etkenden nasıl etkilendiği, hangi sebepler sebebiyle ve ne istikamette değiştiği sorgulanmalıdır. İşte, bu sorulara yanıt aramak bir perspektif oluşturmaktır. Sosyolojide rastgele bir sosyal olguyu araştırmak üzere iki ana grup perspektif bulunmaktadır. Bunlar makro-yapısalcı ve mikro-yorumcu perspektiflerdir. Öbür perspektifler bu iki ana gruptan birine dahil edilebilir. Makro perspektif sosyal fenomeni, sosyal yapı açısından ele almakta ve değişkenlerin sebeplerinin sosyal sistemin yapısında uyumakta olduğunu vurgulamaktadır. Mikro perspektif ise daha ziyade sosyal psikolojik açıklamaları vurgulamaktadır. Her ikisinin de bağımlı değişkeni aynıdır Goldenberg, s.6-15. Uzaktan eğitim her iki perspektife göre ayrı ayrı araştırılmalıdır. Sosyolojik bir tahlil için, sosyolojinin ne olduğunu ve bu yazıda kullanılacak perspektifini, bir kaç tümceyle netleştirmek gerekmektedir.

Sosyoloji, kısaca insanın sosyal tutumlarının incelenmesidir. Temel düşüncesi, bireyler arasındaki etkileşim neticesinde tavırların şekillendiğidir. Başka bir deyişle, bir şahsın düşündüğü ve yaptığı, üyesi bulunduğu gruplar tarafından etkilenmektedir. Söz mevzusu etkileşimde zaman ve mekan sınırları aşılabilir. Başka Bir Deyişle hem zaman itibariyle değişik çağlardaki, hem de mekan itibariyle değişik bölgelerdeki insanlar teknoloji ve eğitim sistemleri aracılığıyla sosyal ilişki içine girerek birbirlerinden etkilenmekte, bir yerde görülen bir unsur başka zaman ve yerlere dağılmaktadır. Mesela yayım taşıtları vasıtasıyla kültürün uzak bölgelere veya yeni nesillere aktarılması teknolojiye, kısıtlı bir grubun eğitimi yerine eğitimde fırsat denkliğinin sağlanması ise, sisteme birer misaldirler. Aralarında doğrudan hiçbir sosyal etkileşim veya ilişki olmayan, hatta birbirlerinden haberleri bile olmayan değişik zaman veya mekan ebatlarındaki gruplarda dahi eş sosyal olgulara rastlanmaktadır. Sahip olunan sosyal bedelleri yeni nesillere aktarma olgusu da bunlardan biridir. Farklı zaman ve mekanlardaki cemiyetler, gereksinimlerini organize eden, kumpas sağlamak için kaideler işleten, eş yollar bulmuşlardır. Ölçeği ve özellikleri değişebilmekle birlikte, cemiyetleri alana getiren eğitim, din, aile gibi temel müesseseler her zaman ve her yerde görülmektedir. Tarihi gözlemler bizi insanlar arasındaki etkileşimlerin bu cins ortak sonuçları olduğu bulgusuna götürmektedir. Kısaca, etkileşim sonucunda mobiliteyle cemiyetin hareketliliği, sosyalleşmeyle de aralıksızı sağlanmaktadır.
Bu perspektif doğrultusunda sosyolojik araştırmalar, bireylerin üyesi bulundukları aileden halka kadar tüm alanları kapsayan muhtelif sosyal gruplar tarafından nasıl şekillendirildikleri, öte yandan grupların bireyler tarafından nasıl yaratıldığı ve sürdürüldüğü gibi mevzuları açıklamaya müteveccihtir. Acaba süreç nasıl işlemekte ve bir etmen olarak uzaktan eğitim bu süreci nasıl etkilemektedir?

Bu sorunun en bariz yanıtı sosyal mobilitedir. Eğitim teknolojileri vasıtasıyla sürekli büyüyen birey, zaman ve mekan sınırlarını aşarak, sosyal ilişkiler ağı içindeki rastgele bir guruba basitlikle girip çıkabilmekte veya yeni gruplar oluşturabilmektedir. Böylece sosyal hareketlilik son derece süratli bir biçimde çoğalmaktadır. Buna bağlı olarak da sosyal realite süratli bir başkalaşım içindedir. Bu genel olguya hizmet eden iki taşıt eğitim ve teknolojidir. İnsan ve cemiyet arasındaki etkileşim, eğitimi müesseseleştirmiş, teknolojiyi ise sürekli geliştirerek kullanmıştır. Büyüyen teknolojinin eğitimde kullanılması bilgiye dayalı yeni cemiyet yapısında en ehemmiyetli etmen olmaktadır. Bu vaziyet, sosyalleşmeyi yoğunlaştırarak sosyal mobiliteyi süratlendirmektedir. Kısaca, uzaktan eğitimin alanı, sosyalleşmenin söz mevzusu olduğu en miniğinden en büyüğüne kadar tüm sosyal üniteleri kapsamaktadır.

III. 

Yukarıyadaki açıklamaların ışığında birey, cemiyet ve teknoloji arasındaki etkileşimin vurgulandığı bir perspektifle uzaktan eğitim ile alakalı bazı mevzular değerlendirilmelidir. Bu mevzular kısaca, bir sosyal tahlil üniteyi olarak grup, eğitimin bir fonksiyonu olarak cemiyetin hakimiyeti, ve her ikisini de tanımlayan ehemmiyetli bir etmen olarak teknoloji biçiminde sınıflandırılabilir.

İncelememizde ele alacağımız ilk mevzu, uzaktan eğitimin katılımcılarının bir grup oluşturmalarıdır. Emin bir emel için bireyler toplanmaktadırlar. Fiili veya sanal olarak bir arada bulunma, sosyolojik anlamıyla bir gruptan söz edebilmek için yeterlidir. Ancak, ne cins bir gruptan ve grup etkisinden söz edildiğinin tartışılması lüzumludur. Uzaktan eğitim, surat surata olmayan bir eğitim stilidir. Gurubun tüm azaları fiili olarak aynı mekanı paylaşmamaktadırlar. Talebeler ve eğitmen aynı mekanda bulunmamaktadırlar. Eğitime katılanlar sanal bir grup oluşturmaktadırlar. Böylece sosyal psikolojide incelene gelen surat surata ilişkilerin neden olduğu gruptan oldukça değişik bir yapılanma söz mevzusu olmaktadır. Doğrudan irtibat sağlanamamaktadır. İrtibat teknik bir taşıt vasıtasıyla kurulmakta ve böylece bir hayli unsur, teknolojinin kısıtlılığına paralel olarak grup azaları arasında ya hiç üretilememekte ya da aktarılamamaktadır. Grup içindeki tutumlar sınırlanmaktadır. Mesela ses tonundaki basit bir vurgu veya hareketli bir anlatım, mevzuya atfedilen ehemmiyeti rahatlıkla ifade edebilecek iken, bazı teknolojilerin kullanımı bunları yasaklayabilmektedir. Bu sebeple aynı mekanda bulunan bir eğitim civarında görülen grup tesirleri bu modelde görülemeyecektir. Oysa, sosyal psikolojide pek çok klasik araştırma, beraber hareketin münferit harekete göre daha yüksek oranda galibiyetli olduğunu ortaya koymaktadır. Grup halindeki faaliyetlerde, azalar sadece aynı mekanda bulunmakla birbirlerini gurubun veya ferdin emeli doğrultusunda teşvik etmektedirler Stang, 1981, s. 302-306. Başka insanların da aynı mekanda bulunması, ferdin tek başınayken göstereceği performansını artırmaktadır.

İkinci olarak değerlendirmesini yapmak istediğimiz mevzu, eğitim fonksiyonlarından biri olan hakimiyetin klasik eğitim metotlarına göre henüz formel olarak sağlanamamış olmasıdır. Grup abonelerinin mekan bakımından bir arada bulunmamaları kitlenin kontrolünü da eforlaştırmaktadır. Bundan dolayı değişik düşünce ve davranış stilleri büyüyebilecektir. Mesela formel bir giysi birliği sağlanamayacaktır. Öte yandan, bireylerin tavırlarına göre bir tasnif yaparak bilgi aktarımı seçimlerinde bulunmak da güçleşmektedir. Bu anlamda bir düşünce sistemi empozesi ortadan kalkmaktadır. Bu vaziyetin tersini de düşünmek muhtemeldir. Mesela uzaktan eğitim metodu kullanılarak Avrupa’daki Türk nüfusunun ulusal eğitimi sağlanabilir. Yerel eğitim sistemleri baypas yapılarak, yurttaşlarımızın lüzum dinlediği ve eğitim sistemimizin de vermekle mükellef olduğu kültürel bedeller aktarılabilir. Uzaktan eğitim sistemleriyle mekan farkının kalkması ferde büyük miktarda istediği kültürel bedelleri seçim etme ihtimali verebilecektir. Bu vaziyet demokrasinin yaygınlaşmasını sağlayan ehemmiyetli bir etkendir. Kısaca sosyalleşmenin daha geniş bir kültürel tabana dayalı olarak sağlanması muhtemeldir.

Üçüncü bir mevzu olarak değerlendirilmesi gereken husus, uzaktan eğitimin teknolojiye dayalı olmasıdır. Teknolojideki değişmeler uzaktan eğitim etmeninin sosyal yapı üzerindeki etkisini doğrudan tanımlamaktadır. Teknoloji etmenine katlanan çağımızdaki süratli değişme, sosyal müesseseleri etkilemekte ve bir hayli fonksiyonlarını yine tertip etmektedir. Mesela bilgi ağlarının giderek yaygınlaşması bir yandan eğitim götürülen kitleyi geliştirmekte, öbür yandan bilgiyi çeşitlendirmektedir. Başka bir deyişle hem kitle hem de bilgi çoğalmaktadır. Bilgi ve insan arasındaki karşılıklı etkileşim döngüsü teknolojik büyümeyi süratlendirmekte, eğitim olgusuna yeni ebatlar katmaktadır. Bu sebeple günümüzde sosyal realite içindeki eğitim sisteminin açıklamaları çeşitlenmektedir.

IV. 

Yukarıyadaki sosyolojiyle alakalı açıklamalarda, sosyal etkenlerin zaman ve mekan ebatları itibariyle yayılmasından söz edilmişti. Sosyal realite, ötelerden taşınan bu unsurların birikimiyle, başka bir deyişle toplanarak anlamlı bir tam oluşturmalarıyla teşekkül etmektedir. Uzaktan eğitim teknolojileri sayesinde sosyal realite giderek artan bir süratte değişmektedir. Özellikle büyümekte olan ülkelerde bu sürat, pek çok sosyal problemlere de neden olmaktadır. Yeni sınıflar ortaya çıkmakta, şehirleşme, sanayileşme gibi mevzularda yapısal denge sağlanamadan yeni problemlerle karşılaşılmaktadır.
Uzaktan eğitim olgusunun sosyal realiteyi ne biçimde değiştirdiği Gouldner tarafından net bir biçimde ortaya konmaktadır. Gouldner, uzaktaki insana yazılı formda bilgi aktarmanın sağladığı büyük değişmelere işaret etmektedir. Sosyal realite içinde yeni bir sınıfı ortaya çıkaran, eğitimdeki yapısal değişmelerdir. Sosyal realitenin değişmesini sağlayan, mekandan ve rastgele bir kayıttan bağımsız olma gidişatı, genel olarak irtibat devrimiyle, özel olarak da yazım teknolojisindeki büyümelerle sağlanmıştır Gouldner, 1979, s.3. “Yazılı malzemenin yayılmasıyla beraber, entelektüeller için var olan sosyal realite tanımları uzaktaki insanlardan, coğrafya, kültürel ve tarihi bakımdan uzak gruplardan, hatta can vermiş olanlardan, ve bundan dolayı da üretildikleri yerel etrafların özelliklerinden uzak olarak, sağlandı”Gouldner, 1979, s.4. Böylece sosyal realite mevcut yapının bazı tasallutlarından uzak kalarak büyüyebilmektedir. Gouldner, uzaklık etkenini sosyal yapıdaki başkalaşımın temellerinden biri olarak görmektedir. Günümüzde bu anlamdaki bir uzaklığın pozitif etkisi çok daha fazla çoğalmıştır. Artık isteyen istediği cins bilgiye şipşak erişebilmekte veya bilgi rastgele bir yere şipşak sevk edilebilmektedir. Bilgiye erişmedeki zaman ve mekan cinsinden maniler teknoloji sayesinde giderek ortadan kalkmaktadır. Öte yandan uzaktan eğitim, pek çok etmenin olumsuz tesirlerinden de uzak kalmayı sağlamaktadır. Zaman kaybı, tavır ve tutumlar üzerindeki olumsuz hakimiyet, masraf gibi eğitimi yasaklayan etkenler giderek eksilmektedir. Sosyal realiteyi alana getiren unsurları sadece bilgi seviyesinde düşünürsek, bağımsız değişken olarak bilginin süratle yapımı ve yayılması, bağımlı değişken olan sosyal yapıyı da aynı biçimde etkilemektedir sonucuna varabiliriz.

Bu noktada “ne cins bir bilgi dağılmaktadır'” sorusu ehemmiyet kazanmaktadır. Zira sosyal yapı iletilen kültüre göre değişmektedir. Bilgi kaynaklarını ve dağıtım kanallarını ellerinde yakalayanlar sanki tek başlarına bunu tanımlamaktadırlar. Alttaki açıklama sistemlerinde öne sürülen bir problem daha da bariz olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilgi kaynaklarının doğrultusunda yapılandırılmış bir eğitim sistemi mevcut yapının devamını veya gelişmesini sağlamaktadır. Böylece şikayet edilen unsurlar varlıklarını sürdürebilmekte veya yeni problemler ortaya çıkmaktadır. Ancak insan unsuru her zaman problemlerle çabada aktif bir etmen olarak varlığını sürdürmektedir ve çözüm yolları üretmektedir.

Genel anlamıyla eğitim fonksiyonu, sosyal kökenlerden bağımsız bir biçimde hünerleri ortaya çıkararak sosyal mobiliteyi sağlamakta ve mesleki seçimlerdeki muhtemel manileri önlemektedir. Ferdin bizzat kendisi sahip olduğu özellikleri itibariyle bir kaynak, eğitim yoluyla reelleştirilmek istenen emel ise bir hedef olarak kabul edildiğinde aralarındaki ilişki eğitim olgusunu ortaya koymaktadır. Bu ilişki üç değişik açıklama sistemi kullanılarak araştırılmaktadır. Bunlar, determinist, açıklayıcı demystifying ve gönüllü voluntarist açıklamalardır Pateman, 1993, s.189-90. Uzaktan eğitim bir müessese olarak kabul edildiği takdirde bu açıklama sistemleri açısından bir değerlendirme yapılabilir.

Determinist açıklamadaki ilk yaklaşım bireylerin biyolojik özellikleri itibariyle usça birbirlerinden değişik olduklarını ve bu sebeple hedeflerin değişikleştiğini iddia etmektedir. Böylece eğitim sistemi fertsel kalitelere göre tertip edilmelidir Pateman, s.188. Uzaktan eğitim, teknoloji yoğun bir sistem kapsadığından ferdin değişik kalitelerine en uygun eğitim taşıtları ve stili basitlikle seçilebilecektir. Kabiliyetler daha rahat gruplandırılabilecek ve en uygun stillerde bilgi aktarımı sağlanabilecektir. İkinci yaklaşımdaki determinant ise biyolojiden ziyade cemiyetin bizzat kendisidir. Hedefler ferdin geldiği sosyal sınıf veya statü itibariyle tanımlanmaktadır. Galibiyet veya galibiyetsızlık, birey tarafından taşınan özelliklere bağlı olarak hakikatleşmektedir. Gurubun kendisi eğitim müesseselerinden daha güçlü olmaktadır. Sosyal determinasyonlar, kitap, aygıt gibi eğitim taşıt ve gereçleri veya birtakım sosyal koşullar olabilir. Bu gidişatta galibiyet mevcut koşullara bağlıdır. Uzaktan eğitim, gelişkin bir taşıt olarak sosyal koşulların veya daha genel bir ifadeyle cemiyetin olumsuz tanımlayıcılığını kırabilir.

Açıklayıcı yaklaşımda mekteplerin tarafsız yerler olmadığı, buralardaki faaliyetlerin sosyal determinantların etkisinde kaldıkları vurgulanmaktadır Pateman, 1993, s.189. Gurubun tüm vasıfları müesseselere sinmiştir. Buralardan alınan eğitim sonucu elde edilen mesleklerde bu vasıflar kollanabilmektedir. Eğitim müesseseleri cemiyetin özellikleri üzerindeki sır perdesini kaldırmakta, tam anlamları deşifre ederek ferde açıklamakta, onu yeni kalitelerle donatmaktadır. Bu anlamda eğitimin sonucuna erişmiş olan fert, ait olduğu gurubun sınıf, cinsiyet ve öbür değişikliklerine göre şekillendirilmiş ve çeşitlendirilmiş olmaktadır. Uzaktan eğitimi bu anlamda düşündüğümüzde, sosyal determinantları giderebildiği miktarda bereketli olabileceğini söyleyebiliriz.
Gönüllü açıklama sistemiyle ele alınan eğitim olgusu öbür iki açıklamadan oldukça değişiktir. Onlar, eğitim müesseselerinin tek güzergahlı bir eylemle pasif olan ferdi yoğurduğunu vurgularken, bu açıklama sistemi, ferdin kendi geleceğini yeniden kendisinin faal olarak seçim ettiğini açıklama etmektedir Pateman, 1993, s.190. Fertlerin içinden çıktıkları ve kaliteleri üzerinde aktif olan bir sosyal kesim vardır, ancak meslek seçimi hakkında kendi idrak etmeleri daha tesirli olmaktadır. Birey, eğitim müesseselerinde kendisine sunulmuş olan bedeller dizisini kabul veya yalanlayabilir. Bu seçimi sosyal kökenine göre yapmaktadır. Uzaktan eğitim ferdin bu seçim seçeneğini artırmaktadır. Kendi kıymetleri de dahil olmak üzere birbirinde değişik bir hayli bedeller sistemini seçenek olarak sunabilmektedir. Hangisinin seçileceği kişisel seçimine bağlı olacaktır. Kökenler artık fazla ehemmiyetli değildir. Öte yandan birey kendi kökenine uygun seçimde bulunduğunda da bunu basitlikle reelleştirebilecektir.  

V.

Uzaktan eğitim, sosyal realiteyi ehemmiyetli miktarda etkileyebilecek bir etmen olarak gözükmektedir. Sürekli değişmekte olan sosyal realiteye paralel olarak lüzum dinlenen yeni bir eğitim modelidir. Sosyal yapı, teknolojik değişmelerle beraber, süratli bir başkalaşım içindedir. Bu yapının sağlanması ve sürdürülmesi, başka bir deyişle mevcut kültürün tüm sosyal katmanlara ve yeni nesillere aktarılması, kendine has eğitim tekniklerini de lüzumlu kılmaktadır. Böylece yeni lüzumlara uygun olan eğitim teknolojileri üretilmektedir. Uzaktan eğitim teknolojisi, sosyal realitenin bütün bir yansıması olarak ele alınmalıdır. 

Kaynakça

Stang D. J. 1981. Introduction to Social Psychology, U S A: Cole Publ. Comp.

Goldenberg, S. 1987. Thinking Sociologically, USA: Wadsworth Inc.

Gouldner, A. W. 1979. The Future of Intellectuals and the Rise of the New Class. New York: Continuum.

Pateman, T. 1993. “Education and Social Theory” The Blackwell Dictionary of Twentieth-Century Social Thought, W. Outwhite ve T. Bottomore Ed., Great Britain: Blackwell. s.188-190.

Anahtar Sözcükler: Sosyal realite, sosyal yapı, sosyalleşme, sosyal mobilite.

Yorum yapın