Formula 1’de 3 defa Dünya Şampiyonu unvanını almış, henüz 34 yaşındayken drama bir kazayla yaşamını kaybeden Ayrton Senna, Formula 1 dünyasının en zaferli ve en efsanevi adları arasında yer alıyor.
Senna’nın 4 yaşındayken başlayan ve kısacık yaşamında galibiyet üstüne galibiyet sığdırdığı yarış kariyerine, vefatının 27. yıldönümünde daha yakından bakmak istedik.
Motor koordinasyon bozukluğu teşhisi konulan Senna’nın serüveni, 4 yaşındayken başladı
21 Mart 1960 senesinde Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde doğan Senna’ya minikken motor koordinasyon bozukluğu teşhisi konuldu ve ünlü kaptanın o zamanlar alakasını sürükleyen ve dikkatini tamamen toplayabildiği tek şey vardı; arabalar. Senna’nın babası, oğlunun otomobillere ve yarışlara olan alakasını görünce ona 4 yaşındayken bir go-kart taşıtı almaya karar verdi ve Senna’nın serüveni bütün olarak burada başladı.
Hem yaşı hem de deneyimsizliği gereği yarışlara hemen katılamayan Senna, piste ilk kez 13 yaşındayken adım attı. Katıldığı ilk yarışta kendisinden çok daha deneyimli kaptanlarla yarışan kaptan, tüm güçlüklere karşın pole pozisyonunu kapmayı muvaffak oldu ancak yarış sırasında yaşadığı kaza sebebiyle yarışı bitiremeden çekilmek zorunda kaldı.
Daha Formula Ford yarıyılındayken rainman unvanının sahibi oldu
1978 senesinde katıldığı Dünya Karting Şampiyonası’ndan hiçbir zaman istediği neticeleri elde edemeyen genç kaptan, 1981 senesinde Formula Ford yarışlarına katılmaya başladı. Senna, Van Diemen için müsabakaya başladı ve ıslak pistte gösterdiği üstün performans sayesinde “rainman” unvanını, henüz Formula Ford yarıyılındayken aldı.
Formula Ford yarışlarını üst üste şampiyonlukla sonuçlandıran Senna, Formula 3’e geçti ve burada da 1983 senesinde şampiyonluğa erişti. 23 yaşındayken Formula 1’e geçti ve burada üst üste elde ettiği zaferler sayesinde Keke Rosberg gibi zaferli kaptanları da geçerek pistin en süratli adı haline geldi.
McLaren’la beraber 3 defa dünya şampiyonu oldu
Senna, F1 kariyeri süresince Toleman, Lotus, McLaren, ve Williams ekiplerinde yer aldı. Birden fazla ekipte yer almasına karşın Senna’nın şampiyonluğu tadabildiği tek ekip, McLaren oldu. Zaferli yarış kaptanı, ilk dünya şampiyonluğunu 1988, ikincisini 1990 ve sonuncusunu ise 1991 senesinde aldı.
Zaman geçtikçe Senna’nın zaferi, diğer kaptanlar tarafından da methiye ve takdirler almaya başladı. Bir yarıyıl McLaren için yarışan zaferli kaptan John Watson, kendi yazdığı bir kitabında Senna için şu ifadeleri kullandı; “Yarış otomobilinde hem görsel hem de işitsel olarak daha evvel hiç karşılaşmadığım bir şeyle karşılaşmıştım. O kadar hünerliydi ki taşıtı sanki 4 ayağı ve 4 kolu varmış gibi becerikli bir biçimde kullanıyordu. Bir anda frene basıyor, vitesi değiştiriyor, gazı köklüyordu ve yarış taşıtını belirgin bir bıçak gibi riskli, ancak bir o kadar da hakimiyetli kullanıyordu.”
Yarışı vazgeçip Eric Comas’a destek etti
Senna’nın iyi olduğu tek mevzu arabalar değildi. Son derece güçlü ve renkli bir şahsiyete sahip olan Senna, 1992’de asıllaşan Belçika GP’sinde diğer tüm kaptanları utandıracak bir tavırda bulundu. Antreman turları sırasında Eric Comas’ın kaza yapması neticesinde kimsenin durup sürücüye destek etmediğini gören Senna, kendi yaşamını da tehlikeye atarak taşıtını kenara sürükleyip Comas’ın yaşamını kurtarmıştı.
Comas, kazadan sonra Senna için şu ifadeleri kullanmıştı: “O ana dair gerçekten çok fazla bir şey andırmıyorum. Fırlayan lastik kafama çarpmıştı ve gerçekten de nakavt olmuş vaziyetteydim. Motor çok süratli bir biçimde çalışmaya devam ediyordu ve Senna da bunu dinlemiş olacak ki taşıtını durdurup kendi canını riske atarak bana destek etti. Senna beni sürükleyip kurtarmış olmasaydı, vasıtayla beraber patlamış ve bugün aranızda olamayacaktım.”
Alain Prost’un şikayeti üzerine Senna’nın şampiyonluğu elinden alındı
Senna ve ekip dostu Alain Prost arasında gerçekten de gergin dolu anlar yaşanmaya başlamıştı. Ekip dostunun ne kadar güçlü olduğunu kavrayan Prost, Senna ile arasında soğuk bir savaş başlatmış ve ikili kıyasıya bir rekabetin içerisine girmişti.
1989 Japonya Grand Prix’inde oldukça tatsız anlar yaşanmış, Senna şampiyonluk için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışmıştı. Yarışın sonlarına doğru ikili arasında bir kaza yaşanmıştı ve Prost otomobilden inmek zorunda kalırken, Senna pite geri dönüp arka kanadını değiştirdikten sonra yarışa devam etmiş, şampiyon olmuştu.
Senna’nın yarışa devam ettiğini gören Prost, FIA Başkanı Jean-Marie Balestre’ye Senna’nın şikan yolunu kullandığı bahanesiyle şikayette bulundu. Gidişatı analiz altına alan komite, Prost’u haklı bularak Senna’nın şampiyonluğunu elinden alıp unvanı Alessandro Nannini’ye vermişti.
Yalnızca F1’i değil, tüm dünyayı yasa boğan drama kaza: Marina GP
Formula 1 1984 sezonunda tekerrür Williams için müsabakaya başlayan Senna’nın bu sezondaki zaferi, efsanevi kaptanı tatmin etmeye yetmemişti. O sezonda birden fazla drama vaka yaşanmış; idman turlarında Rubens Barrichello büyük bir kaza yapmış ve Roland Ratzenberger, sıralama turlarında geçirdiği kaza neticesinde yaşamını kaybetmişti.
FIA Formula Güvenlik ve Tıbbi Delegesi ve kazalardan mesul ilk müdahale takımının başı Sid Watkins, o yarıyılda Senna’ya psikolojik dayanakta bulunmuş, mental olarak daha iyi sezmesini sağlamaya çalışmıştı. Watkins, Senna’ya emekli olması mevzusunda öneride bulunduğunu ancak zaferli kaptanın yarışlara inatla devam etmek istediğini belirtti.
Senna, 1 Mayıs 1994 senesinde asıllaşan San Marino GP’sine süratli bir başlangıç yapmıştı ve yarışı ilk sırada götürüyordu. Yaşanan bir kaza neticesinde güvenlik taşıtı devreye girmiş ve 6. turda yarış, kaldığı yerden devam etmişti. Michael Schumacher, yarıştan çok sonra verdiği bir görüşmede, daha 6. turdayken Senna’nın Tamburello virajına çok tehlikeli bir biçimde girdiğini, vasıtanın tökezlendiğini gördüğünü dile getirmişti.
7. tura geldikten sonra saatte 307 km süratle Tamburello virajına giren kaptan, virajı alamayıp süratli bir biçimde virajın kenarındaki duvara çarptı. Kaza, Senna’nın kaskını tesirsiz vazgeçecek derecede şiddetliydi ve 34 yaşındaki genç kaptan, kafasının değişik bölgelerinden aldığı darbeler neticesinde beyin travması geçirerek vaka yerinde yaşamını kaybetti.
Günlük yaşamında ve özellikle Formula 1 kariyerinde son derece zaferli, sürekli ve güçlü olan Senna’nın yaşamı, böylesine drama bir hadiseyle sonuçlanmış oldu. Henüz 4 yaşındayken adım attığı yarış dünyasına çok genç bir yaşta veda eden Senna, vefatının ardından neredeyse 27 sene geçmesine karşın bugün hala F1 dünyasının en efsane adları arasında yer alıyor.