Bükreş Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu ile arasında 1812 senesinde imzalanan bir barış antlaşmasıdır.
Bükreş Antlaşması, 1806-1812 seneleri arasında 6 sene süren Osmanlı-Rus Savaşı’nı sona erdiren bir antlaşmadır. Savaş sebebiyle güç gidişata düşen iki devletin masaya oturduğu antlaşmanın maddeleri, genellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun aleyhine maddeler içermektedir. O yarıyılda Rusya’nın kışkırtması ile Osmanlı’ya karşı ayaklanan Sırplara ilk defa özerklik tanınan bir antlaşma olması sebebiyle önemlidir.
Bükreş Antlaşması Nedir?
Bükreş Antlaşması, Rus İmparatorluğu ile Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalanan bir barış antlaşmasıdır. Romanya’nın o yarıyılda “Eflak” olarak anılan bölgesi içinde kalan Bükreş kentinde, 28 Mayıs 1812 tarihinde imzalanmış; 5 Temmuz 1812 tarihinde taraf devletlerin temsilcileri tarafından onaylanmıştır. 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı’nı sona erdiren antlaşmaya; Osmanlı’yı temsilen II. Mahmut, Rusya’yı temsilen Mihail Kutuzov imza atmıştır.
Bükreş Antlaşması mülakatlari, Romanya’nın en eski işletmesi olan Bükreş’teki Manuc’s Inn Oteli’nde yapılmıştır.
Bükreş Antlaşması’nın Nedenleri
Osmanlı Sultanı II. Mahmut, 1808 senesinde tahta geçti. II. Mahmut’un tahta geçtiğinde 1806 senesinde başlayan Osmanlı-Rusya imparatorlukları arasındaki savaş devam ediyordu. Osmanlı, Birleşik Kraliyet arasında 1809 senesinde yaptığı antlaşma çerçevesinde Rusya İmparatorluğu ile savaşa devam kararı alındı. Bu yarıyılda Rusya İmparatorluğu ile Fransa arasında bazı sorunlar yaşanıyordu. Osmanlı İmparatorluğu orduları da senelerce süren savaştan bitkin düşmüştü. Bu sebeplerle her iki devlet de 1812 senesinde barış masasına oturmak zorunda kaldı.
1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı ve Bükreş Antlaşması
Bükreş Antlaşması ile barış masasına oturan Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya İmparatorluğu, 6 sene süresince birçok cephede savaştı. 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı, “iki ülke arasında seneler boyu devam eden sınır sorunun varlık göstermiş hali” olarak tanımlanabilmektedir. Rusya, bu yarıyılda Osmanlı topraklarını sık sık taciz ediyordu. Ayrıca, Osmanlı ile savaş evvelsi Sırbistan’ı Eflak-Boğdan gibi imtiyazlı bir beylik haline getirmek istiyordu. Eflak ve Boğdan voyvodaları da Rusya ile işbirliği yaptı. Osmanlı, Rusya taraftarı Eflak Voyvodası Alexander Muzuri ile Boğdan Voyvodası Konstantin İpsilantis’i görevden aldı. Rusya, bu gidişattan rahatsızlığını Eflak ve Boğdan’ı işgal ederek gösterdi. Rus General Johann Ivan Michelson komutasındaki takribî 40 bin Rus askeri, 11 Kasım 1806 tarihinde Eflak ve Boğdan’a girdi.
Osmanlı İmparatoru III. Selim de 22 Aralık 1806 tarihinde boğazları kapatarak, Rusya’ya karşı savaş ilan etti. III. Selim’den sonra 1808 senesinde tahta geçen Sultan II. Mahmut döneminde de iki ülke arasında sınır sorunları tekerrür varlık gösterdi. Osmanlı orduları, 2 Ekim 1811 tarihindeki Tuna Muharebesi’nde büyük bir yenilgi aldı. Devam eden günlerde Osmanlı, Turtucaia ve Silistre’yi kaybetti. Ayrıca, aylarca süren savaş sebebiyle her iki devlet yapısında sosyal ve ekonomik sorunlar baş gösterdi. Osmanlı orduları bitkindi ve Rusya, Fransa tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Bu sebeple 1812 senesinde iki ülke savaşa son vererek, uyuşmalı olarak ateşkes ilan etti. Bükreş’te yapılan barış mülakatlari sonucunda iki ülke arasında 6 sene devam eden savaşı sona erdiren Bükreş Antlaşması imzalandı.
Bükreş Antlaşması Maddeleri
Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında imzalanan Bükreş Antlaşması, genel olarak Osmanlı İmparatorluğu aleyhine maddeler içermektedir. Bükreş Antlaşması maddeleri arasında başlıcaları şunlardır;
Besarabya bölgesinin vazgeçildiği Rusya, Eflak ve Boğdan’dan çekilecek. Osmanlı, Bosna ve Eflak’tan 2 sene vergi almayacak. Osmanlı’ya karşı isyan çıkararak ayaklanan Sırplara kendi içlerinde özerklik verilecek. Sırbistan’daki kaleler ve mühimmatlar Osmanlı hakimiyetinde olacak. Osmanlı ve Rus gemileri Tuna Nehri’nde serbestçe dolaşabilecek. Osmanlı tarafındaki Tuna ve Prut nehirleri kıyıları sınır kabul edilecek. Anapa Kalesi, Kuban Irmağı’nn kuzeyinden Bzıb Irmağı’nın güneyine kadar iki akarsunun ağızları arasında kalan bölge ile Anapa Kalesi’ni de içine alacak şekilde uzanan Karadeniz kıyılarının hakimiyeti Osmanlı İmparatorluğu’na vazgeçilecek. Bzıb Irmağının güneyinden Rioni Irmağına kadarı Karadeniz kıyılarının hakimiyeti Ruslara vazgeçilecek.
Bükreş Antlaşması’nın Sonuçları
Osmanlılar, Batı’daki birçok toprağından vazgeçmişti. Antlaşma ile Rusya, Tuna’da ticaret hakkı elde etti. Antlaşma ile Azak Denizi’nin güneyindeki Anapa Kalesi’ni ve Gürcistan’daki Ahılkelek ve Poti’yi Osmanlı’ya vazgeçildi. Ruslar da, Bessarabia eyaleti ile birlikte Moldavya’nın bir kısmını topraklarına kattı.
Rusya, 1804 senesinde Sırpları kışkırtmış ve Sırp isyanına yol açmıştı. Ayrıca, Sırp Ayaklanması olarak kayıtlara geçen bu isyanı destekledi. Osmanlı İmparatorluğu’nda Fransız Devrimi’nin getirdiği ulusçuluk akımının görüldüğü ilk isyan olarak bilinen Sırp Ayaklanması’na İsyancı Kara Yorgi Petroviç liderlik etti. İsyancı Sırplara Bükreş Antlaşması ile istisna tanındı ve Sırbistan’a özerklik verildi. Bu sebeple Bükreş Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı bir millete ilk defa özerklik verilen bir antlaşma olması hasebiyle ehemmiyet talep etmektedir. Ancak antlaşmanın uygulanmasında yaşanan bazı sorunlar sebebiyle Osmanlı orduları 1813 senesinde derlenerek Sırbistan’ı tekerrür işgal etti. İsyancı Yorgi ve yandaşları Avusturya’ya kaçmak zorunda kaldı.
Bükreş Antlaşması, Fransa’nın ikircikli siyasetini ortaya koyması açısından da önemlidir. Osmanlı, Fransa’ya istinaden Rusya’ya savaş ilan etmiştir. Ancak Fransa’nın çelişkili politikaları sebebiyle savaştan çekilerek, Rusya ile barış masasına oturmak zorunda kalmıştır. Antlaşma ile Rusya’nın Rumeli’deki Osmanlı toprakları üzerinde nüfuzu çoğalırken, Sırplara özerklik verilmesi Balkanlar’da kavmiyetçi akımlara kapı aralamıştır. Ayrıca, Avrupa devletlerinin Osmanlı’nın dış politikalarında daha fazla etkili olmaya başlamıştır.
Öte yandan, 1811 senesinde Rusya’ya karşı sefere çıkma kararı alan Fransız komutan Napolyon Bonaparte, Osmanlı’ya, Rusya’ya karşı müttefiklik önerisi sundu. II. Mahmut, Napolyon’un ikircikli politikalarını bahane göstererek Fransa’nın müttefiklik teklifini reddetti. Napolyon, Osmanlı’dan destek alamadığı halde Rusya’ya savaş açtı. Bununla birlikte Osmanlı, bu gidişatı avantaja çevirerek Fransa’yı kullandı ve Bükreş Antlaşması masasından dönemin koşullarına göre muhtemel olan en az hasarla kalkmayı muvaffak olmuştur.
Bükreş Antlaşması Hakkında Verimli Bilgiler
Fransa’nın, Napolyon Bonapart’ın önderliğinde Avrupa’da başlattığı Napolyon Savaşları’nın arka tasarısında da Osmanlı-Rus Savaşı vardır. III. Selim’in tahtta kaldığı 1792-1805 seneleri arasında barış içinde yaşayan Osmanlı ve Rusya, 24 Eylül 1805 tarihinde devam eden ittifaklarını bir antlaşma ile yenilemişti. Ancak iki devlet 1 sene sonra savaşmaya başladı. Antlaşmanın imzalandığı Eflak Walachia, bugünkü Romanya’nın güney kısmını oluşturan bir bölgedir. Kuzeyde Karpat Dağları, güney ve güneydoğuda Tuna Nehri ile çevrili olan Eflak, 76 bin 581 kilometrekarelik bir alanı içerir. Eflak bölgesi; Büyük Eflak Muntenia ve Minik Eflak Oltenia olarak ikiye dağılır. Eflak bölgesi, Romanya’nın başşehiri Bükreş’i de kapsamaktadır. Bükreş, Eflak’ın Boğdan Moldavya ile birleşmesinden sonra 1858 senesinde başşehir olmuştur. Bükreş Antlaşması, Fransa’nın Rusya’ya saldırıya geçmesinden 13 gün sonra Rus Çarı I. Aleksandr tarafından onaylanmıştır. 1806-1812 Rus-Türk savaşına son veren Bükreş Antlaşması, Romanya’nın en eski işletmesi olan Bükreş’teki Manuc’s Inn Rumence: Hanul lui Manuc Oteli’nde imzalanmıştır. 1812-1818 seneleri arasında İngiltere’nin Osmanlı nezdindeki İstanbul büyükelçisi olan Stratford Canning, Bükreş Antlaşması’nın antlaşmanın imzalanmasında büyük katkısı olmuştur. Bizzat Bükreş’e giderek antlaşmanın mülakatlarine katılmıştır. Ayrıca, Bükreş’teki ziyaretlere bir Ermeni tüccar da aracılık etmiştir. Rusya’nın da desteğiyle Osmanlı yönetimine karşı ayaklanan Sırplar, Osmanlı-Rus Savaşı süresince Sırbistan’ın Belgrad kentini hakimiyetleri altında yakalamıştır. Fransa tehdidi sebebiyle Osmanlı ile barış masasına oturan Rusya bu gidişatı savaşta orduları bitkin düşen Osmanlı İmparatorluğu’nun daha fazla toprak kaybetmesini önlemiştir.