Aziz Petrus ve Onun Yaşamına Dair Öğrenilenler
Aziz Petrus 65-67 seneleri arasında Roma’ da olduğu sayılan Hz. İsa’nın 12 havarisinden bir tanesidir. Aynı zamanda değişik havarislerden biri olduğu öğrenilen Andreas’ın da kardeşidir. Petrus’un İncil’de geçtiği hali ile aynı zamanda Jakobs’un oğlu aslen İncil’de Jona’nın oğlu olarak geçerve bir de üvey oğlu bulunduğu öğrenilmekteydi. Aziz Petrus’un da Hz. İsa gibi Celileli Filistin olduğu öğrenilir.
Petrus daha önceki yunanca “taş” anlamına gelen bir kelimedir. İncil’de geçtiği biçimi ile Hz. İsa Aziz Petrus ve kardeşi Andreas’a Galile denizi Lut Golü kenarında balık meblağlarken karşılaşır ve onları kendisini takip etmeye davet eder. Hz. İsa’nın önerisini kabul eden kardeşler orada balık yakalamayı vazgeçerek Hz. İsa’yı takibe başlarlar. Markos 1:16 Hz. İsa Petrus’u ilk defa gördüğünde “Sen Yuhanna oğlu Simon’sun ve Kifas olarak çağırılacaksın,” dediği öğrenilir. Kifas da aynı Petrus adında olduğu gibi kaya, taş anlamlarına gelmektedir.
Yine İncil’e göre Aziz Petrus’un evli olduğu öğrenilir ancak ne karısının kim olduğu ne de en minik bir ad geçmektedir. Aziz Petrus’un karısı, karısının annesi ve abiyi ile beraber Kafarnaum’da yaşadığı öğrenilir. Reel işi balıkçılık olan Petrus, aynı zamanda bir değişik ismi olan Simon ile de tanınır. Hz.İsa’nın bir havarisi olduktan sonra adının önüne Aziz ünvanı getirilmiştir. Katolik kilisesinde Aziz Petrus’ un ilk Papa ve İsa’nın varisi olduğu kabul edilir.
Adı taş anlamına gelen Aziz Petrus’a Hz. İsa’nın “Sen Kefas’sın Petrus, ben kilisemi senin üzerine kuracağım,” dediğine inanılmaktadır. Petrus’un sahip olduğu Petrus künyesini başka bir deyişle Aramice Kifas’ı da kendisine Hz. İsa vermiştir. Kardeşi Andreas ile beraber Hz. İsa’nın mucizelerine tanıklık eden Aziz Petrus kardeşi ile beraber Hristiyanlığı ve Hristiyanlığı oluşturan temel bilgileri yaymaya söz vermiştir.
Bilinenlere göre Hz. İsa’nın ona çok güvenmesine ve kendisinin de kezlerce Hz. İsa’ya bağlılık andı etmesine rağmen Aziz Petrus Hz. İsa’nın tutulmasından sonra bağlılık andını yakalamayıp Hz. İsa’dan dağılarak kendisini yadsımıştır. Ancak yeniden de Hz. İsa’nın tutulup çarmıha gerilmesine kadar onun yanında bulunan en yakın sponsoru olduğu da öğrenilmektedir. İsa Mesih’in dirilip yine Kutsal Ruh olarak havarilere inişinden sonra İsrail’de, Antakya’da İncil’i yaymıştır. Aziz Petrus ikonalarının elinde hep bir anahtar ile resimlenmesinin nedeni daha evvel de bahsedildiği gibi Hz. İsa’nın onu kilisenin kayası olarak atama etmesi ve ona göklerin kraliyetini vermesi sebebi iledir.
Hz. İsa’nın vefatından sonra Aziz Petrus’un çevresinde bir araya gelen Hristiyanlar, onun çevresinde birbirlerine kenetlendiler. Romalıların tüm hücumlarına karşı hristiyanlığı ve inançlarını gözetmeye çalıştılar. Romalılara karşı gösterilen bu direnişte Aziz Petrus’un katkısı çok büyük olduğu öğrenilir.
Aziz Petrus’ tan bahsederken Aziz Pevlüs’den de söz etmek gerekir. Aziz Pevlüs’şan reel adı ile Saul Paulüs bugün Mesin hudutlarında yer alan Tarsus’ta doğduğu öğrenilmektedir. Yahudi asıllı bir Roma vatandaşı olan Aziz Pavlus, ilk hristiyanlara karşı ön cephelerde savaşarak çokça Hristiyanı işkence ederek öldürmüştür. Şam’daki Hristiyanları toplayarak Kudüs’e getirme görevini almış olan Aziz Pavlus Şam’a giderken gökten gelen bir nur ile yere düşmüştür. Gökten gelen bu nur, “Saul neden bana işkence ediyorsun?” diye sorduğunda “Ya Rab sen kimsin?” suali ile cevap vermiştir. Karşılığında ise “Ben işkence ettiğin İsa’yım” yanıtını almıştır. Sonrasında gökten gelen ses Aziz Pavlus’a, “Kalk şehre gir ve ne yapman gerektiği sana söylenecektir,” demiştir.
Aziz Pavlus yerden kalktığında âmâydı ve onu Şam’ da Yahuda’nın evine kadar götürürler. Üç gün süresince gözleri görmeyen ve gıda birşeyi olmayan Aziz Pavlus üç gün süresince yalnızca dua etmiş ve Hannanıya adlı bir Hristiyan, üç günün sonunda Aziz Pavlus’un ellerinin üzerine ellerini koyarak onunla beraber dua etmiştir. Daha sonrasında ise Aziz Pavlus’un gözleri görür hale kazanç. Bunun sonrasında vaftiz olan Aziz Pavlus Havralarda Hz. İsa’yı Allah’ın oğlu olarak tanıdığını anlatır. Sonrasında Hz İsa’yı halklara ve israil oğullarına anlatmaya çalışan bir elçi olarak senelerini geçiren Aziz Pavlus bir Roma İmparatoru tarafından 67 senesinde başı kesilerek öldürüldü.
Aziz Petrus’un Papalık mevkinin ilk başlangıcı ve servetçisi olduğunu düşünen katolikler, kilisenin Aziz Petrus üzerine kurulmuş olduğuna inanırlar. Bazı kilise babalarının yaşamlarının ilerleyen bölümlerinde bu görüşe inanmadıkları ve Aziz Petrus’u kilisenin kurucusu olarak görmediklerini yalnızca Hz. İsa’yı kurucu ve servetçi olarak tanıdıklarını belirtmişlerdir. İncil’de Aziz Petrus’un isminin çokça geçtiğini görürüz. Hz. İsa’nın en yakın ve güvendiği üç elçisinden biri Aziz Petrus idi ötekileri ise, Yuhanna ve Yakup’tu. Ayrıca İncil’de Hz. İsa’nın Aziz Petrus’a göklerin kraliyetinin anahtarını vermiş olduğu geçmektedir. Aziz Petrus ise bu anahtarı kullanarak evvel Yahudilerin sonra da Samiriyelilerin ve son olarak da tam dünyadaki Hristiyan olmayan ulusların Kraliyete ulaşmasını sağlamıştır. Matta 16:19; Elçiler 2:5, 41; 8:14 – 17; 10:45
Konuşma hünerinin gelişmiş olduğu öğrenilen Petrus’un bazı vaziyetlerde değişik elçileri temsil edici biçimde konuşmalar yaptığıdı da öğrenilmektedir. Petrus’un almış olduğu tam büyük mesullüklerin yanında İncil’de yeniden de kendisini bir cemaatin başkanı ya da başı olarak gösterdiği bir bölüm yoktur. Papalık mecrinin Aziz Petrus’ a ait olduğuna dair görüşler bir tarafa bunun doğruluğunu ispatlayabilmek için öncelikle Papalık mevkisini derinlemesine incelemek gerekir. Aziz Petrus; “Tanrı’nın itimadı olanlara efendilik taslamamalarını, birbirleriyle ilişkilerinde alçakgönüllülüğü kuşanmalarını” söylediği öğrenilmektedir. Ancak bu gidişat Petrus zamanında günümüzdeki anlamı ile bir Papalık mevkinin oluşmuş olduğunu kanıtlamaz.
Petrus Haçı Nedir?
Petrus Haçı’nın ne olduğuna bakacak olursak, Petrus Haçı’nın ters çevrilmiş bir Latin haçı olduğunu görürüz. İskenderiye’li bilgin Origen’in bildirdiği biçimi ile Aziz Petrus, Hz. İsa’ya karşı gösterdiği sözşöhretten dönme ve riyakatsızlıktan dolayı, kendisinin ters biçimde çarmıha gerilerek asılmasını istemiştir. Hz. İsa’nın öldürüldüğü gibi bayağı biçimde bir haça bağlanarak öldürülmeyi kendisine yakıştıramamış olan Aziz Petrus Haçın ters çevirilmesini ve kendisinin bu biçimde asılarak öldürülmesini istemiştir. Bu sebeple ters çevrilmiş bu haça Aziz Petrus Haçı adı verilmektedir.
Bu nedenlere sabrederek bazı katolikler bu biçimdeki ters asılmış haçları İsa ile karşılaştırarak, kıymetsizliğin bir simgeyi olarak kullanmayı seçmişlerdir. Satanizmde de kullanılan biçimi ile aynı olan ters haç burada anlam bakımından değişiklik gösterir. Satanizmde erişilmek istenen nokta ve Aleister Crowley Simgeyi olarak adlandırılan bu haç ile anlatılmak istenen İsa’nın lütfundan uzaklaşmaktır. Aziz Petrus 29 Haziran 67 tarihinde bu biçimde ters olarak çarmıha gerilerek öldürüldüğü düşünülmektedir.