Atatürk’ün Ailesi

Atatürk'ün Ailesi

Mustafa Kemal Atatürk 1881 senesinde Selanik’te, bugün müze olarak ziyaretçilerine kapılarını açan üç katlı bir konutta dünyaya gelmiştir. Atatürk’şan soyu, Rumeli’nin fethedilmesinin ardından fethedilen bölgelerin Türkleştirilmesi için Anadolu’dan göç ettirilen Türk boylarındandır. Bu boylara “evlad-ı fatihan” denmektedir. Atatürk hem anne tarafından hem de baba tarafından “evlad-ı fatihan” soyuna üyedir.  

Ali Rıza Efendi Babası

ali rıza efendi

Ali Rıza Efendi, “kırmızı hafız” lakaplı Kızıl Hafız Ahmet Efendi’nin oğludur. 1939 senesinde Makedonya yakınlarındaki Kocacık köyünde dünyaya geldi. İlkokulu Abdi Hafız Mahalle Okulu’nde okudu. Selanik’te Evkaf yönetinde kâtiplik yaptı. Ardından Gümrük Muhafaza Teşkilatı’nda memuriyet misyonunda bulundu. Selanik’e göç eden Ali Rıza Efendi, 1871 senesinde Zübeyde Hanım ile evlendi. Yenikapı Semti’nde bir eve yerleştiler. “Gülzar-ı cennetim” diye hitap ettiği eşini çok severdi. Zübeyde Hanım bu konutta Ahmet, Ömer ve Fatma adında üç çocuk dünyaya getirdi. Fakat Fatma henüz bir yaşına gelmeden tüberküloz hastalığını tutuldu ve hayatını kaybetti. Bir müddet sonra Ali Rıza Efendi, Osmanlı-Rusya savaşı sebebiyle Selanik’te dayanakçı askerler birliğine katıldı. 35 yaşında okuryazar olduğu için geçici üsteğmen rütbesi verildi. Askerliği 2 sene süren Ali Rıza Efendi, Ayastefanos uyuşmasından sonra askerliği vazgeçti. Askerlikten sonra Osmanlı-Yunanistan hududuna gümrük muhafaza memuru olarak tayini atandı. Ege denizi kıyısında, Selanik yakınlarında bulunan Katerin Kazası’na bağlı Paşaköprüsü denilen yerde göreve başladı. Selanik’e 120 km uzaklıktaydı ve karayolu yoktu. Zübeyde Hanım iki çocuğuyla birlikte orada yaşamaktan hiç memnun değildi. İkinci çocuğu Ömer’i hastalıktan ve ihmalden dolayı burada kaybetti. Ali Rıza Efendi daha sonra kereste tüccarlarıyla kurduğu dostluk neticeyi yeni bir iş edindi ve ticarete atılmaya karar verdi. Bu ticaret neticeyi vaziyetleri düzeldi ve daha önceki yaşantılarına tekerrür döndüler. Fakat tek evlatları olan Ahmet’i de kaybedince büyük bir yeise boğuldular. Ardından Mustafa, kız kardeşleri Makbule ve Naciye dünyaya geldi. Fakat Naciye de ufak yaşta ölüm etti. Ali Rıza Efendi, 1888 senesinde, Mustafa ilkokulda okuduğu sırada geçirdiği bir rahatsızlık neticeyi hayatını kaybetti.

Zübeyde Hanım Annesi

zübeyde hanım

Zübeyde Hanım, Orta Anadolu’dan göç edip Arnavutluk hududuna yerleştirilen Yörüklerden olan, Sofuzade Feyzullah Efendi’nin kızıdır. 1857 senesinde Lankaza’da doğdu. Annesine “Molla Hanım” denildiği gibi kendisine de “Zübeyde Molla” diye hitap ediliyordu. 14 yaşında Selanik’te gümrük muhafaza memuru olan Ali Rıza Efendi ile hayatını birleştirdi. Bu konutluluktan altı çocuk sahibi oldu fakat dördünü ufak yaşta kaybetti. 1888 senesinde eşi Ali Rıza Bey ölüm edince çocuklarını da alarak bir müddet ağabeyinin Lankaza’daki çiftliğinde yaşadı. Dul bir kadın olarak çocuklarına bakmakta çok zorlanıyordu. Daha sonra 36 yaşında, kendisine talip olan Ragıp Bey ile ikinci evliliğini yaptı. Mustafa Kemal bu sırada Harp Yüksekokulu’nde okuyordu. Zübeyde Hanım, Balkan savaşının sonuna kadar Selanik’te yaşadı. Eşi Ragıp Bey ölüm ettikten sonra kızı Makbule’yle beraber İstanbul Beşiktaş mahallesinde Akaretler’de bir apartman dairesine yerleşti. Zübeyde Hanım hasta olup felç geçirince oğlu Mustafa onu Ankara’ya getirdi. 1919 senesinde ayrıldığı oğlu Mustafa Kemal’i seneler sonra ilk kez Cumhurbaşkanı olarak gördü. Çankaya Köşkü’nde bir müddet rehabilitasyon gördükten sonra İzmir’in havasının romatizmalarına ve sızılarına iyi geleceği düşünüldü. Zübeyde Hanım İzmir’de, Mustafa Kemal’in daha sonraki senelerde evleneceği Latife Hanım’ın ailesinin köşknamda istirahat etti. Buradayken hastalığı şiddetini iyice artıran Zübeyde Hanım 14 Ocak 1923 günü, 66 yaşında ölüm etti. Mustafa Kemal, annesinin kabrini ziyaret ettiği bir esnada yaptığı konuşmayla annesini ne kadar çok beğendiğini ifade etti. Konuşma şu biçimdeydi; “…Valdemin ziyamdan kuşkusuz pek müteessirim. Fakat bu teessürümü izale ve beni müteselli eden bir husus var ki, o da anamız vatanı mahv ve harabiye götüren yönetin artık bir daha avdet etmemek üzere kabir-ı ademe götürülmüş olduğunu görmektir. Valdem bu toprağın altında, fakat Hakimiyet-i Ulusala sonsuza kadar payidar olsun. Beni müteselli eden en büyük kuvvet budur. Evet, Hakimiyet-i Ulusala sonsuza kadar devam edecektir. Valdemin ruhuna ve tam ecdat ruhuna müteahhit olduğum vicdan yeminini tekerrür edeyim. Valdemin medfeni önünde ve Allah’ın huzurunda aht ve peyman ediyorum, bu kadar kan dökerek halkın istihsal ve tespit ettiği hakimiyetin muhafaza ve müdafaası için icab ederse valdemin yanına gitmekte asla kararsız etmeyeceğim. Hakimiyet-i Ulusala şansında canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun.”

Makbule Atadan Kızkardeşi

makbule atadan

1885 senesinde Selanik’te doğdu. Balkan Savaşları’ndan sonra annesi Zübeyde Hanım ile beraber, Mustafa Kemal’in onlar için İstanbul’da hazırladığı eve yerleşti. Mustafa Kemal, Ulusal gayreti sürdürmek için İstanbul’dan ayrıldığında annesiyle beraber Akaretler’deki konutta yaşamaya devam etti. Cumhuriyet’in bülteninden sonra ağabeyinin çağrısı üzerine Ankara’ya gitti. Bir müddet Atatürk’şan yanında kaldı. Ardından kendisi için yaptırılan Çamlı Köşk’e yerleşti. 1930 senesinde yeniden ağabeyinin isteği üzerine Hür Cumhuriyet Fırkası’na katıldı fakat partinin iki ay sonra kapatılmasıyla politik yaşantısı son buldu. Milletvekili Mecit Boysan ile 1935 senesinde evlendi. Daha sonra eşinden boşanan Makbule Atadan, abisi ile olan hatıralarını anlattığı “Büyük Kardeşim Atatürk” ve “Abim Mustafa Kemal” adlarında iki kitap yazdı. 18 Ocak 1956’da ölüm etti.

Sabiha Gökçen Manevi kızı


“Türkiye’nin ilk kadın kaptanı” unvanına sahip olan Sabiha Gökçen, 22 Mart 1913’te Bursa’da altı çocuklu bir ailenin en ufak çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Hayriye Hanım ve babası Mustafa İzzet Bey’dir. Edirne’de defterdarlık yapan babasının emekli olmasının ardından ailesiyle Bursa’ya yerleşti. Annesi Hayriye Hanım ve babası Mustafa İzzet Bey hayatını kaybettiğinde Sabiha Gökçen ilkokula gidiyordu. Anne ve babasının vefatından sonra abisi Neşet Dikmen ile ablaları Nafia Dikmen ve Saime Berksun ile yaşamaya başladı. 1925 senesinde Bursa’yı ziyareti esnasında Atatürk, güç koşullarda yaşayan Sabiha’yı abisinden izin alarak evlat edindi. Ardından onu da alarak Ankara’ya gitti.

Ankara’da Çankaya İlkokulu’nu tamamladıktan sonra Arnavutköy Amerikan Koleji’nde, sonrasında ise Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nde eğitimine devam etti. Bir müddet sonra hasta olan Sabiha Gökçen, rehabilitasyon için Atatürk’şan emriyle Viyana’ya gönderildi. Rehabilitasyonun ardından Ankara’ya döndü ve eğitimine Çankaya Köşkü’nde özel hocalar eşliğinde devam etti. 1933 senesinde Atatürk, hem rehabilitasyonuna devam etmesi için hem de eğitim alması için onu Paris’e gönderdi. Eğitimi bitince yurda dönen Gökçen, hayatının geri kalanını Atatürk’le birlikte sürdürdü. 1934 senesinde çıkartılan soyadı yasasının ardından Atatürk tarafından Sabiha’ya Gökçen soyadı verildi.

1935 senesinde Atatürk’şan emriyle ilk sivil havacılık mektebi açıldı. Türkkuşu ismi verilen sivil havacılık mektebinin açılışında yapılan planör şovu Sabiha Gökçen’in çok alakasını çekti. Mektebe ilk kız talebe olarak kaydolan Gökçen, planörlük eğitimi almak için Kırım’daki planörcülük yüksek mektebine gönderildi. Bu mektepten mezun olduktan sonra hocalık diplomasıyla yurda döndü. 1936 senesinde Eskişehir Askeri Hava Mektebi’na yeniden Atatürk tarafına sevk edildi. Buradan mezun olduktan sonra da “dünyanın ilk kadın savaş kaptanı” unvanını kazanarak işine devam etti. 22 Mart 2001’de doğum gününde ölüm etmiştir.

Afet İnan Manevi kızı

afet inan

29 Kasım 1908’de doğan Afet İnan, Atatürk’şan manevi kızıdır. Selanik’in Polyoroz kasabasında doğdu. Annesi Şehdane Hanım, babası orman memuru İsmail Hakkı Bey’dir. Ailesi Balkan savaşlarından sonra Anadolu’ya göç eden ailelerdendi. İlköğrenimini Eskişehir, Ankara ve Biga’da tamamladı. Bursa Kız Hoca Mektebi’nu 1925 senesinde bitirdi. İlk vazifesini 17 yaşında İzmir’de Reddi İlhak İlkokulu’nda yaptı. 11 Ekim 1925’te Atatürk İzmir’e geldiği sırada Afet İnan’la karşılaştı. Afet İnan’ın öğrenimini sürdürmek istediğini ve yabancı dil bilmek istediğini bildi. Anne ve babasından izin aldıktan sonra Afet Hanım’ın cetmesinin Ankara’ya yapılmasını sağladı. Bakanlığın izniyle İsviçre’nin Lozan şehrine Fransızca bilmesi için gönderildi. Döndükten sonra İstanbul’da Fransız Kız Lisesi Notre Dame de Sion’da öğrenimini devam ettirdi. Tarih hocalığı imtihanına girip hocalık dokümanı aldı. Ankara Musiki Hoca Mektebi’na atandı. Uzunca bir müddet kuruluş çalışmalarında da yer aldığı Türk Tarih Müesseseyi’na asbaşkanlık yaptı. Bu esnada akademik çalışmalarına devam etti. Bu çalışmalar sonucunda 1942’de doçentliğe, 1950’de profesörlüğe yükseldi. Atatürk ve Türk tarihi ile alakalı pek çok yayını bulunmaktadır. 8 Haziran 195 tarihinde ölüm etmiştir.

Ülkü Adatepe Manevi kızı


27 Kasım 1932 tarihinde Ankara’da doğdu. Atatürk’şan en ufak manevi kızı olan Ülkü Adatepe, bebekliğinden altı yaşına kadar Çankaya Köşk’namda Atatürk’şan yanında yaşadı. Annesi Selanikli Vasfiye Hanım, Atatürk’şan annesi Zübeyde Hanım’ın evlatlık kızıydı. Adatepe’nin babası ise Fransızca hocayı Mehmet Tahsin Bey’dir. Atatürk, Ülkü Adatepe’nin hem manevi babası hem de ad babasıydı. Ülkü geliştikçe Atatürk’şan ona olan sevgisi de gelişti, Atatürk yurt gezilerinde yanında Ülkü’yü de götürdü. Henüz 6 yaşındayken manevi babası can veren Ülkü Adatepe, eğitimini İstanbul Amerikan Kız Koleji’nde bitirdi. İlk evliliğini 1948 senesinde, henüz 16 yaşındayken Kastamonu Milletvekili Fethi Doğançay ile evlendi. İkinci evliliğini Musevi olan Yeşua Bensusen ile yaptı. Bu konutluluğun ardından Ulusal Türk Arza Birliği ve Mustafa Kemal Derneği’nden çok fazla tepki aldı. Yeşua Bensusen ile boşandıktan sonra Emin Öke Adatepe ile evlendi ve soyadı Adatepe olarak kaldı. 1 Ağustos 2012’de geçirdiği bir trafik kazası neticeyi hayatını kaybetti.

Atatürk’şan Sabiha Gökçen, Afet İnan ve Ülkü Adatepe dışında evlat edindiği manevi çocukları da vardır. Nebile İrdelp, Rukiye Erkin, Mustafa Demir ve Alperen Tuncak; Atatürk’şan değişik manevi evletlarıdır.

Yorum yapın