1887 senesinde Şemsi Efendi Mektebi’nda başlayan Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim yaşamı 7 değişik müessese ile devam etmiş Harp Yüksekokulu ile son bulmuştur.
Atatürk’ün Sırasıyla Gittiği Mekteplerin Listesi
Mahalle Okulu
İlkokula Şemsi Efendi Mektebi’nda başladığı bilinse de Atatürk gerçeğinde ilk olarak Mahalle Okulu’ne gitmiştir. 1887 senesinde mektep çağına gelince Mustafa Kemal’in hangi mektebe gideceği hakkında annesi Zübeyde Hanım ve babası Ali Rıza Efendi arasında görüş ayrılığı ortaya çıktı. Annesi, Selanik’te bulunan Hafız Mehmet Efendi’nin mahalle okuluna gidip kuran eğitimi almasını, babası ise banal usullerle eğitim veren bir ilkokula gitmesini istiyordu. Daha sonra Ali Rıza Efendi, karısının da gönlünü almak için Mustafa Kemal’i bir haftalığına Mahalle Okulu’ne gönderdi, ardından modern eğitim veren Şemsi Efendi İlkokulu’na kaydını aldırdı.
Şemsi Efendi İlkokulu
Şemsi Efendi, yeni talebesi Mustafa’nın becerili ve üstün bir zekaya sahip olduğu için kendi mektebinde olmasından çok hoşnuttu. Mustafa Kemal Şemsi Efendi İlkokulu’nda okurken babası Ali Rıza Efendi ölüm ettiği için annesi Zübeyde Hanım, üç çocuğu ile beraber Selanik yakınlarındaki Lankaza’da subaşılık yapan kardeşi Hüseyin Efendi’nin yanına gitti. Ufak Mustafa’nın eğitimi çiftlik yaşamının zorlukları sebebiyle kısa bir müddetliğine sekteye uğradı. Daha sonra Mustafa, Selanik’teki halasının yanına döndü ve ilkokul eğitimini Şemsi Efendi İlkokulu’nda bitirdi.
Şemsi Efendi İlkokulu’nun devamı olan Şişli Terakki Lisesi hala Teşvikiye Akatlar’da eğitime devam etmektedir.
Selanik Mülkiye Rüştiyesi
Mustafa Kemal, Şemsi Efendi İlkokulu’ndan mezun olduktan sonra ortaokul eğitimi için Selanik Mülkiye Rüştiyesi’ne devam etti. Fakat buradaki eğitimi çok uzun sürmedi. Arapça hocayı Kaymak Hafız’ın kendisine sopayla vurması üzerine 1894 senesinin Temmuz ayında, 3. sınıfa geçmeden Selanik Mülkiye Rüştiyesi’nden ufaladı ve Selanik Askeri Rüştiyesi’ne geçmeye karar verdi.
Selanik Askeri Rüştiyesi
Çocukluğundan beri asker olmak isteyen Mustafa, aynı caddede yaşadığı Binbaşı Kadri Bey’in oğlu Ahmet Bey’in her gün üniformasını giyerek askeri ortaokula gittiğini gördükçe asker olmaya daha da yüreklendi. Bu evreye gelebilmek için gitmesi gereken tek yerin askeri ortaokul olduğunu kavradı. Annesi Zübeyde Hanım ise, Mustafa’nın asker olmasını istemiyor ve oğluna mani olmaya çalışıyordu. Fakat Mustafa annesinden saklıca mektebin imtihanına girdi ve imtihanı kazandı. Bunun üzerine 1893-1895 yılları arasında Selanik Askeri Rüştiyesi’nde eğitim gördü. Mustafa Kemal, bu mektepte tam dostlarıyla ve hocalarıyla ilişkilerini çok iyi yakaladı ve mektebini çok hoşlandı. Zekası ve üstün becerileriyle dostları arasında hemen fark edildi. Bir gün matematik hocayı Yüzbaşı Mustafa Efendi, genç Mustafa’nın sınıftaki öteki Mustafa’larla arasındaki farkı belirtmek için isminin yanında Kemal adını ekledi. Artık yalnızca Mustafa değil, Mustafa Kemal diye hitap edilecekti.
Manastır Askeri İdadisi
Mustafa Kemal, Selanik Askeri İdadisi’ni zaferle tamamladıktan sonra lise eğitimi almak için Manastır Askeri İdadisi’nin imtihanlarına girdi ve galibiyetli oldu. Böylece doğduğu ve geliştiği şehir olan Selanik’deri ilk kere parçalamış oldu.
Mustafa Kemal’in Manastır Askeri İdadisi’ndeki birkaç hocayı, İttihat ve Terakki Toplumu’nin abonesi olan subaylardı. Bu gidişat da ordu içindeki hadiselerin mektepte de konuşulmasına neden oluyordu. Mustafa Kemal de bu sayede memleket sorunları hakkında bilgi sahibi oluyordu.
Manastır İdadisi’nde yatılı kalan Mustafa Kemal’in zorlu bir eğitim programı vardı. Bunun nedeni, mektebin emelinin harp mekteplerine talebe yetiştirmek olması ve mektebin öteki askeri mekteplere göre daha üstün eğitim vermesiydi. Manastır Askeri İdadisi’nde galibiyetli bir talebelik yarıyılı geçiren Mustafa Kemal, matematik dersindeki galibiyetiyle hocaları tarafından dikkat çekti. Tarihe olan kabiliyetini keşfeden tarih hocayı Mehmet Tevfik Bilge sayesinde ise Türk tarihine olan alakası arkasıydı. 1897 senesinde, 2. sınıfta okurken Osmanlı-Yunan savaşı çıktı. Bu hadise üzerine Mustafa Kemal’in söylediği “Gençlik yaşamımın en coşkulu günleriydi, yaşım ufak olmasına karşın bu savaşa katılmayı çok istiyordum” lafları, onun vatan için gayret etme isteğini gösteriyordu. Manastır Askeri İdadisi’ni 1898 senesinde zaferle tamamlayan Mustafa Kemal, bu mektepte Rumeli’nin muhtelif bölgelerinden gelen bir hayli talebeyle dostluk kurdu. Bu dostları yıllar sonra onun silah dostları olacaktı.
Manastır Askeri İdadisi günümüzde Makedonya’nın Manastır kentinde müze olarak kullanılmaktadır. Müzenin ikinci katında Mustafa Kemal Atatürk için dağılan bir bölüm bulunmaktadır.
Harp Mektebi
Manastır Askeri İdadisi’nin ardından, Makedonya’dan İstanbul’a giden Mustafa Kemal, 13 Mart 1899 günü Harp Mektebi’nun “piyade” bölümşana girdi. Bu mektebi de 1902 senesinde “Teğmen” rütbesini tamamladı. Ardından öğrenimine Harp Yüksekokulu’nde devam etti. 1903 senesinde Üsteğmen oldu.
Harp Mektebi, günümüzde Kara Harp Mektebi olarak eğitime devam etmektedir.
Harp Yüksekokulu
Mustafa Kemal, Teğmen rütbesiyle 10 Ocak 1902 günü Harp Yüksekokulu’nde öğrenim görmeye başladı. İyi derecede dil bilen, iyi yetişmiş ve deneyimli subaylar tarafından eğitilen Mustafa Kemal, bir yandan da devletin içinde bulunduğu vaziyeti dostlarına anlatmaya çalışıyordu. Kendini geliştirmek emeliyle boş müddetlerini kitap okuyarak değerlendiriyordu. Fransızcasını ilerletmek için ders alıyordu ve yurtdışındaki Fransızca gazeteler ile Jön Türk gazetelerini getirerek dostlarına da okutuyordu. Harp Mektebi’nda başladıkları el yazması gazete işini tekerrür yapmaya karar verdiler ancak kısa müddet sonra Okullar Nazırı İsmail Paşa bu vaziyeti bildi. Yüksekokul Komutanı Ali Rıza Paşa, bir baskınla Mustafa Kemal ve arkadaşlarını tuttu fakat düşünce özürlüğüne ehemmiyet verdiği için yalnızca laflı ihtarda bulundu. Harp Yüksekokulu’ni zorlu şartlar altında 11 Ocak 1905’te “Kurmay Yüzbaşı” rütbesini alarak bitirdi. Daha sonra görev için Şam’daki 30. Süvari Alayı’na sevk edildi. Harp Yüksekokulu binası günümüzde Harp Yüksekokulları Komutanlığı olarak kullanılmaktadır.