Klor, dezenfektan olarak kullanılan ancak hasarlı tesirleri olan bir elementtir. Gaz ve akışkan olarak bir hayli alanda ve mahsulde kullanılır.
Klor, zehirleyici özelliği bulunan yıkım edici bir elementtir. Gaz ve akışkan halde bulunur. Akışkan klor, atmosferik tazyikle gaz haline dönüşür. Tam metalleri etkileyebilen ve ametallerle etkileşime giren klor, ağ ve havuz sularının dezenfektesinde çok sık kullanılır. Sanayi ve sanayide de bir hayli harekât için klora müracaat etilir. Tabiatta volkanik gazlar içinde hür klor bulunabilirken, genellikle doymuş tuz çözeltisinin elektrolize edilmesiyle elde edilir. İnsan sıhhati için negatif tesirleri olan ancak hijyen ve dezenfeksiyon için ehemmiyetli bir element olan klor, aynı zamanda paklik mahsullerinin bileşenleri arasındadır. Ehemmiyetli bir kimyevi olan klorla alakalı merak edilenleri yazımızda okuyabilirsiniz.
Klorun Özellikleri Nelerdir?
Klor, ilk olarak 1774 senesinde İsveçli kimyager Carl Wilhelm Scheele tarafından keşfedilmiştir. Bu elemente ‘klor’ ismini ise 1810 senesinde İngiltereli bilim adamı Humpry Davy vermiştir.
Yeşilimsi sarı rengi olan klor, boğucu bir koku yayar. Klorun elde edilmesi için bazı yöntemler uygulanır. En kolay yöntem; sodyum klorür olan mutfak tuzunun elektrolize edilmesidir. Bu yöntemle klorla beraber hidrojen ve sodyum hidroksit de sarihe çıkar. Başka bir yöntemde de mangandioksit, sodyum klorür ve sülfirik asit tepkimeye sokulur. Bu biçimde klor sarihe çıkar. Bu tepkime laboratuvar civarında klor elde etmek için kullanılan yöntemlerden biridir. Başka bir ifadeyle; laboratuvar civarında derişik hidroklorik asidin mangandioksitle ısıtılması yoluyla klor elde edilebilir. Klor; tabiatta deniz suyunda ve muhtelif minerallerde ‘klorür’ olarak bulunur.
Sembolü “Cl” olan klorun atom numarası 17, atom ağırlığı ise 35,453’cins. Havadan 2,5 kat daha ağırdır. Bu sebeple kaptan kaba aktarılabilir. Eksi 34 derecede soğutulduğunda veya sıkıştırıldığı zaman akışkanlaşır. Suda çözünürlüğü azdır. Bu nedenle 1 litre suda 2-3 litre klor çözünür. Bu suya “klor suyu” ismi verilir. Bu çözelti; altın gibi metalleri etkileyebilecek eforda yükseltgeyicidir. Organik bileşikleri etkileyerek hidrojenin yerini alır. Flor, brom, astatin ve iyotla halojenler grubunu oluşturur. Halojenler; periyodik cetvelin VIIA grubunu oluşturur. Klor halojenler arasında ikinci sırada yer alan bir elementtir.
Etkileşim ve Tepkinleri
Klorun bazı etkileşimlerine ve tepkinlerine de değinelim. Klor; hidrojen ile karıştırılarak güneşe yakalanırsa patlayarak hidroklorik isyankarda dönüşür. Karbonla etkileşime girmeyen klor; kükürt iyot ve brom gibi metalsilere tesir eder. Beyaz fosfor klora temas ederse erir ve beyaz renkte fosfor klorür dumanları ortaya çıkar. Demir bir çubuk, içine az ölçüde su katılmış klor tüpüne daldırıldığında erir. Altın ve platin klor gazına tabi yakalandığında çözülür. Klor sodyum karbonatla tesirleşirse çamaşır suyu ortaya çıkar.
Tabiatta klor hür olarak bulunmaz. Hidrolik asit kapsayan volkanik gazlarda hür klor bulunur. Lut Gölü, Hazar Denizi, Utah Büyük Tuz Gölü gibi iç denizlerin ve okyanus sularının eksi yüklü iyonu, klor iyonudur.
Klor Nerelerde Kullanılır?
Klor, özellikle ağ ve havuz sularının dezenfektesi, sanayi ve muhtelif sanayilerde çok sık kullanılır. Lekeli suların ve endüstriyel suların arıtılması için de klora müracaat etilir. Kimya, ilaç ve kozmetik sektörünün muhtelif bileşenlerinde yer alır. Kullanım alanlarını şöyle sıralayabiliriz; Kâğıt yan mahsulleri, dokuma sanayisi, ilaçlar, petrol mahsulleri, boya maddeleri, tekstil mahsulleri, antiseptikler, böcek öldürücüler, çözücüler, paklik kimyevileri, çözücüler, plastikler, ağartıcılar, kauçuk imali, mikrop öldürücüler, organik ve inorganik maddelerin imali…
Klorun Hasarları Nelerdir?
Klor, insan sıhhati için hasarlı bir kimyevidir. Solunum yollarını tahriş eder. Boğucu bir gazdır. Kanserojen tesiri vardır. Cilt, mide, akciğer, mide ve prostat kanserlerini tetikleyebilmektedir. Bu nedenle klorlu su içen insanlar, içmeyenlere oranla yüzde 90’ların üzerinde kanser tehlikeyi taşır. Göz, burun ve kulak gibi bölgelerde mukozaları tahriş edebilir. Klorun tesirleri, temas edilen veya bedene alınan ölçüye göre değişiklik gösterir.
Klor, sulardaki natürel organik maddeler ile tepkine girerek trihalometan ve haloasetik asit gibi dezenfeksiyon yan mahsullerini oluşturur. Bu bileşikler insan ve çevre sıhhati açısından oldukça mahzurludur. Buna karşın klor, suların dezenfektanında çok sık kullanılır. Bunun emeli sudaki hasarlı organizmaların yok edilmesidir. Klor ilk olarak 1900’lü senelerde Belçika’nın bir kasabasında su arıtımı için kullanılmıştır. Ardından Amerika’da klor kapsayan filtre sistemi ile suyun arıtılması sağlanmıştır. Klorlu su arıtımı ile o yarıyılda çok yaygın olan karahumma ve kolera gibi hastalıkların eksildiği görülmüştür. Ancak günümüzde yapılan araştırmalarda su ile klorun karıştırılması ile ortaya çıkan trihalometan bileşiğinin bedendeki hür radikalleri tetiklediği, hücre zararlarına yol açarak kanserojen tesirleri olduğu tespit edilmiştir.
Havuz sularının dezenfektesi için kullanılan klorun astımı tetiklediği tanımlanmıştır. Ciltte ve gözde yanma, kızarma, kaşıntı ve alerjik gidişatlara yol açabilmektedir. Havuzlarda kullanılan klor, suda gaz halini alarak yüzde 70 oranında buğulaşır. Bu nedenle özellikle kapalı havuzlarda kullanılan klor havaya karışarak solunum eforluğu yaşatabilir veya solunum yollarında yanma hissi vazgeçer, tahriş eder. Klor özellikle havuzlarda bakteri, mikroorganizma, mikrop ve virüsleri yok etmek için kullanılır; ancak tam mikrop cinslerine tesiri olmaz. Gaz ve akışkan olarak tabiatta muhtelif hasarlara yol açar.
Klorun havuzlarda kullanılmaya başlanması ilk bulunduğu senelere direnir. Başka Bir Deyişle takribî 200 yıldır havuzların dezenfektesinde klor kullanılmaktadır. Havuzlarda kullanılan klorun dozajı çok ehemmiyetlidir. Suyun kimyevi yapısı, sıcaklığı ve ışıklı etraf dikkate alınarak klor dozajı ayarlanmalıdır. Fazla klor kullanımı havuzu kullanan insanlara hasar verirken, havuz suyunun yapısını değiştirerek değişik bir kimyeviye dönüştürebilir. Ayrıca havuzun seramiklerine ve derzlerine de hasar verebilir. Havuz suyunun geçtiği donanımlara ve ambarlara da hasar verdiği tespit edilmiştir. Bu nedenle havuzlarda klor kullanımı mevzusu maliyet açısından pek avantajlı sayılmaz.
Klor kullanımının seneler sonra dahi tesirleri görülebilir. Bazı araştırmalara göre klor kullanımından 20 sene sonra kanser ve kalp hastalıkları ortaya çıkabildiği tespit edilmiştir. Klorun insan bedenine alınması birkaç biçimde olabiliyor. Misalin duş alırken ağ sularındaki klorun gaz haline gelmesi nedeniyle solunması, klorlu ağ suyunun içilmesi, havuzlarda suyun yutulması, çamaşır suyu gibi ev arınmada kullanılan kimyevilerin solunması gibi…
Klor Gazı Silahı Nedir?
Klor gazı, kimyevi silah olarak da kullanılmıştır. Klor kimyevi silah olarak 1. Dünya Savaşı sırasında Berlin’deki bir kimya enstitüsünde üretildi. İnsanlara karşı da ilk olarak 1. Dünya Savaşı’nda Almanya tarafından kullanılmıştır. Son günlerde Suriye’deki savaşta da kullanılan klor gazı nedeniyle suratlarca insan boğularak ve uzuvlarında oluşan kalıcı zararlar nedeniyle yaşamını kaybetmiştir.
Klor gazının suyla temas etmesi halinde hidroklorik asit ve hipoklorik asit oluşturan bir tepkime asıllaşır. Bu nedenle bedenin nemli bölgelerini yıkım eder. Göz ve akciğerlere büyük hasarlar verir. Geçici görme kaybı oluşturur. Solunum eforluğu, soluk daralması ve akciğer ödemine yol açar. Klor gazının ölümcül oranı litre başı 2,5 miligramdır. Bu oranda klor gazı kapsayan havayı soluyan insanlar birkaç dakika içinde boğularak yaşamını kaybeder.
Klor gazı zehirlenmesi neticeyi sindirim sistemi felç olur, Ağızda yanma, boğazda şişme, mide sızısı, kusma gibi tesirleri görülür. Klor gazı cilde temas ettiğinde yaralanmalara yol açar. Kalıcı zararlar vazgeçtiği için rehabilitasyonu çok güçtür. Klor gazından etkilenen ve zehirlenen insanların yaşamda kalma talihi çok azdır.